Aşure
Mutfak kültürümüzde aynı isimli bir tatlıya adını veren “Aşure”, Muharrem ayının 10’una rastgelen güne verilen isimdir. Ramazan ayından sonra en faziletli ay olarak Muharrem ayı gösterilir ve bu ay içerisindeki “Aşure Günü” özel anlamlar içerir. Her ne kadar Muharrem ayında aşure yapılması yaygınsa da, Osmanlı saray mutfağında sair günlerde de aşure tatlısı kimlikli bir tatlı olarak yer bulmuştur.
Allah’ın bir mucizesi olarak karşımıza çıkan bir dizi olayın Aşure günü gerçekleştiği, bu sebeple Allah’ın ihsanı, bolluk ve bereketinin bu ayda kendini gösterdiği bildirilmektedir. Örneğin; Hz. Musa firavunun zulmünden kaçarken Kızıldeniz’i asasıyla yarıp kavmini kurtarması, firavunun ordusunun Kızıldeniz’de zelil olması bir Aşure gününe rastlar.
Hz. Nuh’un büyük tufandan kurtulup, gemisinin Cudi dağında karaya oturması; Hz. Adem’in ve Hz. Davud’un tevbesinin kabulü; Hz. Yunus’un balığın karnından kurtulması; Hz. Yusuf’un kardeşlerince atıldığı kuyudan kurtulması; Hz Yakub’un gözlerinin yeniden görmeye başlaması; Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in doğuşu; Hz.Eyüb’ün hastalığından şifa bulması hep Aşure günü gerçekleşen mucizelerdir.
Anadolu coğrafyasında olduğu kadar, Trakya ve Rumeli coğrafyasında da Aşure pişirme geleneği tüm bu derin anlamların ortak ifadesi olarak karşımıza çıkar. Aşure geleneğinin ritüelleri arasında yer alan konu komşuya, hısım akrabaya izzet ikram olarak Aşure dağıtılması; toplumu bir arada tutan bağları pekiştirdiği gibi bu geleneğin günümüze değin tüm sıcaklığı ile taşınmasının da önünü açmıştır. Aşure’ye dair bir dizi ritüel, kültürel öğelerle de kaynaşarak günümüze değin aktarılmıştır. Örneğin; Aşure pişirildikten sonra Yasin suresi okunup hayır dua edilerek konu komşuya dağıtılmasına başlanması, Hz.Hüseyin ve beraberindekilerin Kerbela’da yaşadıkları acılara binaen bu tatlının içerisine bir fiske tuz atılması ( ki bu yemeğin tuzu biberi olarak da kabul edilir ), bir önceki ay kutlanan Kurban bayramından bir kesme şeker nisbetinde et ayrılıp Aşure’ye katılması da Trakya’nın değişik kesimlerinde rastladığımız ritüellerin ilk akla gelenleridir.
Malzemeler :
- 750 gr aşurelik buğday
- 1 su bardağı nohut
- 1 su bardağı kuru fasulye
- Yarım çay bardağı pirinç
- 8-10 adet kuru incir
- 8-10 adet kayısı
- 1 Su bardağı kuru üzüm
- 1 Paket kuş üzümü
- 1 su bardağı fındık
- 1 su bardağı tuzsuz fıstık
- Yarım su bardağı ceviz içi
- Yarım su bardağı badem içi
- Yarım su bardağı yerli mısır
- 1 Fincan süt
- 2-3 yemek kaşığı nişasta
- 1 Elma, 1 portakal
- 1 Portakal kabuğu rendesi
- 3-3,5 bardak şeker
- Gül suyu
- Dolmalık fıstık
- 5-6 tane karanfil
- Nar,Tarçın ( Süslemek için )
Hazırlanışı :
- Aşurelik buğdayınızı akşamdan birkaç taşım kaynatıp, aynı su içerisinde pişireceğiniz zamana değin bekletin.
- Nohut ve fasulyenizi de ayrı ayrı kaplarda diriliğini kaybetmeyecek şekilde kaynatıp suyunu süzün ve kenara alın.
- Kuş üzümlerinizi akşamdan ılık suya koyup şişmesini bekleyin.
- İncirlerinizi ve cevizlerinizi bir kase içerisde kara suyunu salması için ılık suya koyun.
- Karanfillerinizi 1 çay bardağı ılık suya koyup rahiyasını suya vermesi için geceden bekletin.
- Aşureyi pişirmeye başlayacağınız ertesi gün, süzüp birkaç defa duruladığınız aşurelik buğdayınızı derince bir tencereye alıp, tüm malzemeyi göz önüne alarak yeter miktarda su ile ocağa koyun.
- Aşurelik buğdayınız bir taşım kaynayınca nohut, fasulye, mısır ve yıkayıp süzdürdüğünüz pirinci ilave edin.
- Tüm bu malzemelerin birbirine özleşmesi için kaynamaya bırakın.
Not : Burada gözetmeniz gereken aşurelik buğdayın domru domru olup uçlarının patlayarak pişmiş olmasıdır. Buğdayınız pişmişse, diğer malzemeleri katıp aşureyi ateşte tutacağınız süre yarım saat gibi bir süre olacaktır.
- Bu arada incirinizi, kayısınızı, elmalarınızı, arzuya göre portakalınızı küçük küçük doğrayıp aşureye ilave edin.
- Suyunu süzdürdüğünüz kuş üzümlerinizin ince sapçıklarını ayıklayıp ilave edin.
- Kıvamını ayarlamak için şekerinizi aşureye ilave edin. Şeker miktarını malzemenize ve sevdiğiniz tatlılık oranına göre belirlemeyi ihmal etmeyin.
- Fındık, tuzsuz fıstık, badem içi, dolmalık fıstık ve cevizlerinizi aşureye katın.
- 1 Yemek kaşığı gül suyu, tanelerini çıkartıp süzdürdüğünüz karanfil suyunu, 1 fincan sütü ve portakal rendesini ilave edin.
- Kıvamını ayarlayamadğınızı düşünüyorsanız bir bardak su içerisinde ezdirdiğiniz buğday nişastasını da ekleyip, aşurenizin kıvamını bağlayın.
- Tüm bu işlemleri yaparken sık sık kepçe ile karıştırarak mazemelerin birbirine özleşmesini sağlayın.
- Kaseler aldığınız aşurelerinizi nar taneleri ve arzuya göre içerisinde kullandığınız çerezlerle süsleyip servise alın.