Edirne’den “Bir Tatlı Huzur”; Protokol Evi
Edirneliler tarafından “Protokol Evi” olarak dillendirilen yapı, Edirne’ye yolu düşenlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında gelmektedir. Yorgunluğunu atmak üzere mekana gelenler bir parça soluklanır, dumanı üzerinde tavşan kanı sıcacık çaylarını yudumlarken, Meriç Nehri‘nin doyumsuz seyrine dalabilirler. Protokol Evi’nin hemen yanı başında nehrin boynunu kıymetli bir gerdanlık gibi dolanan meşhur Meriç Köprüsü, karşı kıyıya doğru bir şahadet parmağı gibi uzanır ve Edirne‘nin ufkuna “pırıltılı bir tacın en değerli taşı” misali çakılmış, Koca Sinan’ın şaheserini işaret eder. Selimiye…
Protokol Evi; Bir Tatlı Huzur…
Edirneliler’in “Protokol Evi” olarak isimlendirdiği yapı, Meriç Köprüsü’nün Karaağaç yönündeki ayağının yanı başında, Bosnaköy yönüne bakan kanadında yer almaktadır. İnşa tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 1800’lü yılların ikinci yarısında, Karaağaç semtine uzanan yol boyundaki ileri karakol olarak tasarlanan diğer binalarla aynı dönemlerde yapıldığını söyleyebiliyoruz. Yapılış gayesine uygun olarak, uzun yıllar Gümrük Muhafaza Binası ve Jandarma Karakolu olarak hizmet vermiştir. Karaağaç’taki tarihi tren garına uzanan demiryolunun bir hattı buradan geçmekte, gümrükleme işleri bu binadan yürütülmekteydi.
Balkan Savaşları’nın ayak seslerinin duyulduğu, dolayısıyla eski tren hattının güvensiz hale düştüğü tarihlerden itibaren, ileri jandarma karakolu görevi görmeye başlamıştır. Savaş ve ertesinde gelen işgal yıllarında bu defa işgal güçleri için benzer görevler için kullanılmıştır. Yapı cumhuriyet sonrasındaki ilk dönemlerde de bu vazifesini sürdürmüştür. II. Dünya Savaşı tehlikesine karşı Trakya boşaltılırken, şehrin güvenliğini sağlamak üzere bu bölgedeki birçok bina gibi askeri maksatlarla kullanılan yapı, daha sonra deyim yerindeyse kaderine terk edilmiştir. Çok uzun yıllar boyunca atıl durumda, zamanın ve iklim şartlarının hoyratlığına maruz kalmıştır. Ta ki, Edirne’nin efsane valisi, rahmetli Fahri Yücel‘in, bu kadim kentin diğer tarihi ve kültür varlıklarına olduğu gibi bu ata yadigarına da şefkat eli değene kadar…
Protokol Evi, Edirne Valisi Fahri Yücel’in girişimleri ve Çekül Vakfı’nın desteğiyle restore edilerek Edirne’nin kent dokusuna geri kazandırılmıştır. Restorasyon sonrası İl Özel İdaresi’nin bünyesine alınan yapı daha sonra iki kurum arasında imzalanan protokolle Edirne Belediye Başkanlığı’na tahsis edilmiştir. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde turizm amaçlı işletmeye açılan yapı, restorasyon sonrası Vali Bey’in özel konuklarını bir kahve ikramı için bu mekana getirmesi sebebiyle “Protokol Evi” diye anılır olmuştur.
Meriç Nehri’nin ve Meriç Köprüsü’nün hemen kıyısında, doyumsuz Edirne ve onu taçlandıran Selimiye manzarasının tam karşısında bulunan “Protokol Evi”, günümüzde, Edirne’yi ziyaret edenlerin dumanı üzerinde bir bardak çay veya köpük köpük bir kahve eşliğinde Edirne’den “bir tatlı huzur” almaya geldiği, en çok ziyaret edilen mekanların başında yer alıyor.
Açılış Fotoğrafı : Bülent Balkanlı