Prof. Dr. Suat VURAL

2005 yılında 2.Vize Tarih ve Kültür Sempozyumu sonunda plaketini aldığı konuşması sırasında doğduğu ilçe olan Vize’den bahsederken; “Burada doğdum ama ben ne yazık ki Vize’nin barındırdığı değerleri fark etmekte geç kalmışım.” diyecek kadar mütevazı ve bir o kadar da mahçup bir bilim adamıydı Prof Dr. Suat VURAL. Oysa o; bilimin ışığında insana ulaşan hizmetleri ile hatırası derin bir kişilik olarak Vize için zaten kendisi bir değerdi. Suat VURAL ilime, insana ve insanlığa hizmet yolunda ayrı kaldığı baba ocağı Vize’ye olan özlemini ise yıllar öncesi kaleme aldığı dizelerde dile getiriyordu.

VİZE’YE ÖZLEM

Zümrüt bahçelerinde şakır bülbüller, / Dikeni bulunmaz gülün Vize’de.

Fışkırır billurdan pınarlar yer yer; / Sular türkü söyler bütün Vize’de

          Andırır alaca gözler sedefi, / Ok olmuş kirpikler arar hedefi.

          Kınalı parmaklar dövmede def’i, / Güzelin yeri hep üstün Vize’de.

                    Şarkılar uzansın bu gece Ay’a, / Vur güzel Ayşecik vur darbukaya.

                    İnsan nasıl hasret çekmez sılaya, / Gam, keder eriyor bu gün Vize’ye.

                                                                                                                             Suat Vural 1937-Vize

İnsanlığa Hediye Bir Ömür…

Prof.Dr Suat VURAL Vize’de hayata gözlerini açtığında takvimler 1921 yılını göstermektedir. Genç cumhuriyetin filizlendiği yılların aydınlık yüzlü çocuklarından biri olacağı aşikardır. Cumhuriyet denen o filiz ülkenin her yerinde heyecan dalgaları yaratarak köklerini toprağına derinden salarken, o filizin can suyu ise “hayatta en hakiki mürşid” olan ilim, dolayısıyla bir insanı oraya taşıyacak olansa iyi bir eğitimdir.

“En güzel yıllarım” dediği çocukluğunun Vize’sinden lise eğitimi için Edirne’ye gittiğinde Suat VURAL artık yolunu çizmeye başlamış bir delikanlıdır. Onun Edirne’ye lise eğitimi için gittiği yıllarda dünyayı büyük bir karanlığa sürükleyecek olan 2. Dünya Savaşı patlak verecek, ülkemiz bu savaşa girmemiş olsa da alınan tedbirlerden en çok Edirne başta olmak üzere Trakya vilayetleri nasibini alacaktır.

Daha önceleri adı Edirne Erkek Lisesi olan ( Aslında bir karma lisedir…) Edirne Lisesi öğrencileri, alınan kararlar gereği, bu ilde bulunan pekçok okul gibi Anadolu’nun diğer illerine nakledilecektir. 1940-41 yılında okulun parasız yatılı okuyan öğrencileri kısa bir süreliğine Kastamonu Lisesi’ne misafir olurlar. Tüm bu zorluklar ve nakillere karşılık Suat VURAL, Edirne Lisesi’nin 2.Dünya Savaşı’nın o zorlu yıllarında mezun olan öğrencileri arasına adını yazdırmayı başaracaktır.

İstanbul Üniversitesi ise VURAL’ın akademik eğitiminin temellerini aldığı bilim yuvası olur. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduğunda tarihin defterini düren takvimler 1947 yılını göstermektedir.

O yıllarda akademik eğitimin ardından mesleki bilgi ve becerisini batının ilmiyle pekiştirmek, yeni gelimeleri takip edebilmek için yurt dışında eğitime devam etmek devletçe de teşvik edilen bir olguydu. Bu maksatla ABD’nin yolunu tutan VURAL bir süre New York Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürür. Onun New York’ta geçirdiği yıllar bilgi ve birikimine dair engin ufuklar açar.

Suat VURAL Türkiye’ye döndükten sonra mezun olduğu İstanbul Üniversitesi’ne dönmeyi tercih eder. Üniversitenin tıp fakültesinde “parazitoloji” kürsüsünde doçent ünvanı aldığında tarih 1961 senesidir. Profesör titrine hak kazandığında ise takvimler 1967’yi göstermektedir.

Profesör olduğu 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden yeni kurulan Cerrahpaşa Tıp Fakiltesine geçerek, hem Cerrahpaşa’nın kurucuları arasında yer alır hem de çalışmalarına bu fakültede devam eder.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurusucu dekanı; Prof. Dr. Suat VURAL

Prof. Dr. Suat VURAL’ın Edirne’yle yeninden buluşması Edirne Tıp Fakültesi’nin kurulması sebebiyle olacaktır. Edirne Tıp Fakültesinin kurucu dekanı olarak 1975 yılından itibaren 6 yıl bu görevde canla başla çalışmaya devam eder. Edirne Tıp Fakültesi’nin bir bölge hastanesi olarak güçlü bir yapıya kavuşmasında büyük hizmetleri olan Prof. Dr. Suat VURAL 1986 yılında aynı üniversiteden emekliliğini isteyecektir.

Emekli olması onun birikimlerini insanlığın hizmetine sunmaya devam etmesi önünde engel teşkil etmez. İstanbul Üniversitesi yıllarından sınıf arkadaşı olan Dr.Osman SALİHOĞLU’nun Şişli’de döneminin şartlarına göre en iyi hizmet veren en modern kliniklerinden biri olan Osmanoğlu Kliniği’nde Tıbbi Labratuar Gurubu ( Mikrobiyoloji-Parazitoloji-İnfeksiyon hastalıkları ) başkanı olarak uzun yıllar hizmet edecektir. Buradaki görevini 2005 yılına kadar sürdürür.

27 Kasım 2007’de yakalandığı amansız hastalık sonucu hayata gözlerini yuman Prof.Dr. Suat VURAL vefatının ardından Silivrikapı mezarlığında ebedi istirahatgahına çekilecektir.

Prof. Dr. Suat VURAL ardında 4 kitap ve 80’in üzerinde bilimsel yayın bırakmıştır. Şiir onun hayatında çok özel bir yerde duruyordu. Mesleği gereği kullanmak zorunda olduğu bilimsel sözcükler ve terimlerden, şiirin daha engin uçurduğu sözcüklerine sığındığı birçok dize onun kaleminden kağıda dökülmüş, okuyucusu ile buluşmuştur.

Aydınlar Ocağı, Türk Hekimleri Dayanışma Vakfı ve Tıbbi Hipnoz Derneği üyelikleri de bulunan VURAL’ın bu onurlu dolu dolu hayatı boyunca en büyük eseri şüphesiz Trakya’ya değer katan kurumların en başında gelen Edirne Üniversitesi Tıp Fakültesi’dir.

Facebookpinterestmail