Evreşe Yolları Dar, Güneyli’ye Biraz Daha Var
İstanbul yönünden Gelibolu’ya gelenler Saros Körfezi ile ilk olarak, Keşan’ı henüz geçip ıtırlı çam kokularının genizleri yaktığı Koru Dağı’ndan aşağılara sarkılırken karşılaşır. İki küçük ada, körfezin ucuna yakın bir mevkide, çok aşağılarda, çakır gözlere nazar gibi değmiş iki leke misali beliriverir. Bir an önce yumuşak kıvrımlarla alçalan yolu bitirip, elinizi uzatsanız değecekmiş gibi kıyıya yaklaşmış bu iki adacığa varmak istersiniz. Siz ovaya yaklaştıkça çok daha gerilerden bir başka çakır göz bakışlarını size yöneltir. Marmara Denizi’nin Çanakkale Boğazı’na yaklaştığı kıyıları seçebiliyorsa gözleriniz, Gelibolu kıstağının bu en dar yerini de ayan beyan seçebilir. Kazma kürek alıp kazsanız iki denizi birleştirmeniz bile mümkün olabilir hani; o derece…
Sağ yanınızdaki Saros Körfezi ile solunuzdaki muazzam bir ova arasında uzanan yol adeta cetvelle çizilmiş gibidir. Seyrine doyamazsınız. Körfezi Gelibolu yönüne dönerken karşılaşacağınız bir yol tabelası, buraları hep biliyor muşunuz, sanki hep buralardaymışınız gibi hissettirip sizi gülümsetmeye yeter. Tabela, Gelibolu’ya ait o meşhur köyü işaret eder. Evreşe’yi… Nereden biliyor olabilirsiniz siz Evreşe’yi ? Açın radyoyu. Açın, açın ! Bakarsınız “sıradaki benim olsun” dediğiniz bi’ türkü size ipucundan fazlasını haykırabilir.
“Evreşe yolları dar / Bana bakma, benim yarim var”
Yeri gelmişken abartılı bir avcı masalı gibi anlatılan, belki de bir şehir efsanesi olabilecek bir anekdotu aktarmış olayım size. Derler ki, Saros ile Marmara Denizi arasında uzanan bu gevşek ova bir türlü yol tutmaz, Saros’dan Evreşealtı denilen ovaya doğru basan sular sebebiyle köyün Gelibolu’ya ulaşımını zora sokarmış. Yerel yöneticilerin kapsını aşındırmaktan usanmış muhtar artık kolay kolay destek de bulamaz olunca, soluğu Ankara’da almış.
“Ankara Ankara, güzel Ankara / Seni görmek ister, her bahtı kara…”
Nihayet kendisini dinleyecek yöre vekillerini bulmuş. Bakmış uzun uzadıya anlatmak vekilin kafasını dağıtacak, kısa yolu seçmiş.
“Vekilim, bizim türküyü bilirsiniz. Yollarımız çok dar, iki araba yan yana geçemiyor inan olsun. Köylümüz, çiftçimiz çok muzdarip. Bi’ hal çaresi bakıversek artık ?”
“Öyle mi ? Evvel zaman türküsü o ya. Anam babam zamanının türküsü. O zamandan beri biz yaptıramadık mı o yolu muhtarım ? Ayıp bize valla. Tamam, ben çaresine baktıracağım…”
Ova biter, körfezi Gelibolu kıstağının başlangıcından ilçeye doğru dönersiniz, yol bu defa hafif bir meyille yumuşacık tepeleri aşarak yükselmeye başlar. Saros Körfezi sağınızda, Marmara Denizi’nin Çanakkale Boğazı’nın ümüğüne yapışmış kıyıları solunuzda kalır. Gelibolu Yarımadası’na girdiğinizi daha bir anlarsınız. Tarlalıklar içerisinde II. Dünya Savaşı tehlikesine karşı tedbir amacıyla yapılmış müstahkem mevkilere ait askeri yapıları, sığınakları daha sık görmeye başlarsınız. Bir anda ruhunuzu saran atmosfer de değişiverir. Henüz yolu Gelibolu yönüne tırmanırken, sola ayrılan bir başka yol tabelası “Gel !” der. Bolayır… Her evin kapısında kan kırmızı bayrakların her gün dalgalandığı, Bolayır… Rumeli fatihi Gazi Süleyman Paşa ile vatan şairi Namık Kemal’in ebedi istirahatgahlarını yan yana ağırlayan, Bolayır… Rumeli’nin fethi sırasında Türklerin ilk aldığı yer olan Çimpe Kalesi’ne de birkaç kilometre uzaklıkta olduğunuzu hatırlatmış olalım.
Bolayır’a sapmayıp yola devam edecek olursanız hafif bir meyille yükselen yolun en yüksek noktaya geldiği yerde bir durun. Şöyle bir sağınıza, aşağılara, Saros’a doğru bir bakın. Hoş bakışlarınızı bu güzellikten alıkoyamazsınız ya; Emel Sayın’ın gözlerini göreceksiniz aşağıdaki limanda. Güneyli…
Güneyli, Gelibolu’ya 11 kilometre mesafede bir köy aslında. Üstelik de Gelibolu kıstağının bu en yüksek tepelerinden birinde kurulmuş. Aşağılarda menevileşen Saros’da, köye bir kilometre mesafede bir liman mahallesi var. Duaya durmuş bir avuç içi gibi kıyıya sokulmuş harika bir koy etrafında gelişmiş bir mahalle burası. Köylüler burası için “Emel Sayın’ın gözleri gibi…” der. Hatta köye yakın girintili çıkıntılı kıyı şeridindeki saklı koylardan birinin adı da Emel Sayın Koyu’dur. Yaz gelmeye görsün, cıvıl cıvıldır Güneyli sahili. Her bütçeye uygun küçük oteller, moteller ve pek çok ev pansiyonu konaklama için seçenek sunar. Vaktiniz varsa tavsiyemdir, koya kadar inip bir soluklanın. Tadını çıkartın. Zira Gelibolu’da bayağı bir yorulacaksınız.
İki Denizli İlçe; Gelibolu içeriği için linke tıklayın !