Hıdırellez Pidesi ( Süt Pidesi )

“Hıdırellez pidesi” Kırklareli mutfağının yapımı kolay gibi gözüken ama en karakteristik hamur işlerinden birisidir. “Süt pidesi” olarak da isimlendirilir. Buna rağmen hıdırellez zamanı yapıldığı için, “Hıdırellez pidesi” olarak anılması daha yaygındır.

Hıdırellez ritüelleri arasında bu karakteristik pidenin özel bir yeri bulunur. Aynı bayram sofrasına oturur gibi, hıdırelleze bu pide yenmeden girilmez. Hıdırellez ritüellerinden biri olarak; Hıdırellez pidesinin bir yerine demir para gizlenir. Para kime çıkarsa o seneyi çok şanslı geçireceği, bolluk bereketin hanesinden eksik olmayacağına inanılır. Kendisine para isabet eden kişinin sevdiklerine, çoluk çocuğuna küçük hediyeler alması, ikramlarda bulunması da bu geleneğin günümüzde kaybolmaya yüz tutan izdüşünmleridir.

Hıdırellez pidesi alışılageldik pidelerden lezzet ve hazırlanışı ile ayrılır. İki türlü hazırlanması mümkündür. En karakteristik, gelenekten süzülmüş tarife göre; yağlanmış siniye yumuşakça bir hamur yerleştirilir. Ortasına sütlü yumurta harcı oturtulup, kenarları bu harcın üzerine doğru, ortası çanak olacak şekilde kapatılır. Bu kenar kısımlar fırında kızarıp kıtırdar. Bu kenarların koparılarak, ortadaki daha sulu olan sütlü karışıma bandırılarak yenmesi esastır.

Bir diğer tarife göre ise, tüm malzemeler boza kıvamında bir araya karıştırılıp, yumurtalar çok bozulmadan harca ilave edilir. Boza kıvamındaki bu pide malzemesi fırınlanarak servise alınır.

İçeriğindeki yumurta ve süt içeriği sebebi ile alışık olmayanların hemen sevebilecekleri bir lezzet olmayabilir. Hatta “Ya seversiniz, ya bir daha ağzınıza koymazsınız !” diyen iddialı uyarılara kulak asmak yararlı bile olabilir. Yine de Kırklareli’nin gelenekten devşirilmiş bu göçmen pidesinin, gelecek kuşaklara Hıdrellez geleneğinin sahip olduğu ritüelleri ile birlikte aktarılmasının önemli olduğuna inanıyoruz.

Kırklareli mutfağının en karakteristik, yöreselliğini bozmamış bu lezzeti, Kırklareli’nin Çağlayık Köyü‘nden Mehmet KAYGISIZ‘dan derlenmiştir.

Malzemeler :

  • 1 Su bardağı un
  • 3 Su bardağı süt
  • 2 Su bardağı su
  • 2-3 Yumurta
  • Kabartma tozu
  • 2-3 Kaşık sıvı yağ
  • Tuz

Geleneksel Tarif :

  • Su, un, tuz ve kabartma tozu kullanılarak, yumuşakça bir hamur elde edilir.
  • Hamurumuz, ister bir oklava ile ister el ile çekiştirerek siniden taşacak kadar açılır.
  • Yağlanmış siniye alınan hamur, tabana ve yan duvarlarına sıkıca tutturularak fazlalıkları sinin kenarından taşırtılır.
  • 3 Su bardağı kaynayıp soğutulmuş sütün içerisine yumurtalar kırılıır.
  • Yumurtaların beyazları dağıtılır ama sarıları çatalla çok dağıtılmadan sütün içinde yaydırılır.
  • Sininin kenarından taşan hamurlar bu sütlü karışımın üzerine büzgüler-kat kat kıvrımlar oluşturarak dikkatlice yerleştirilir.
  • Ortası çanak gibi kalan pidemiz fırında üzeri kızarıncaya değin pişirilir.
  • Servis sırasında kenarlarda kıtırdayan hamurlardan başlanarak yenilir.
  • Bu kıtırdayan hamurlar kıvamını toplamış ve üzeri yumurtadan sebep kızarmış sütlü harca batırılarak yenilir.
  • Not : Tek kat hamur kullanıldığında sütlü harcın üzerine kapatmak için el mahareti gerekir. Eğer buna güvenemiyorsanız, hamuru fazla tutup bir-iki bezelik ince hamur daha açılır. Bu yufkalar ortadan kesilerek ortasından ve kenarlarından büzüştürülerek ( “Kıvrım Böreği” tarifnde olduğu gibi ) sininin yan duvarlarına, sini boyunca döşenir. Böylece yumurtalı sütlü harcın içinden taşmayacak derinlikte bir çanakçık elde edilmiş olur. Siniden taşırılan yufka bu kenarların üzerine doğru kapaklanır.

Fotoğraf : Ali ÇAKIR ( Kırklareli’nin Çağlayık Köyü‘nden Mehmet KAYGISIZ aracılığıyla…)

Facebookpinterestmail